Halkla İlişkiler Üzerine Yapılan Tanımlamalar Ve Grunig Modelleri
İnsanlık tarih boyunca birçok
bilim üretmiştir. Bu bilimler insanları daha üst bir seviyeye taşımak ve
zamanla gelişmesine yardımcı olmuştur. En önemli bilim dallarından biri sosyal
bilimlerdir ve bu sosyal bilim şartların getirisi olarak disiplinler arası
bilimler ortaya çıkarmıştır. Sanayi devrimiyle birlikte insan nüfusu hızlı bir
artış göstermiştir ve insanların ihtiyaçları doğrultusunda şirketler,
fabrikalar kurulmaya başlamıştır. Bundan sonra her türlü kurum ve kişiler Halkla
İlişkiler ihtiyaç duyduğundan, bu bilim dalı kurulmuştur. Ve bu bilim dalı
önemli bir boyut kazanarak, insanlar için önemli bir yer teşkil etmektedir.
Bugün halkla ilişkilerin tanımı ve amacından bahsedeceğiz. Ayrıca James E.
Grunig ve Hunt T. Tarafından ortaya çıkarılan halkla ilişkiler modellerini
inceleyeceğiz.
Halkla İlişkiler çok sayıda
bilim dalından beslenen ve çok fazla görüş barındıran bir bilim dalıdır. Bundan
dolayı tam ve net bir görüş birliği sağlanamadığından, sosyal bilimlerin altında
incelenmektedir. İlk olarak Edward Bernays tarafından ortaya atılmıştır. Bir
gün dersinde halkla ilişkiler hakkında bahsetmiştir. Halkla ilişkiler üzerine
yapılan tanımlamalardan en önemlilerinden bir tanesi 1906-1976 yılları dikkate
alınarak Foundation of Public Relations Research and Education tarafından
yapılan, 65 uzman eşliğinde incelenen 472 tanım neticesinde şu tanım ortaya
çıkmıştır ve Rexx F. Harlow bunu şu şekilde ifade etmiştir;
·
Halkla ilişkiler
kurum ve hedef kitlesi arasında ya da organizasyon (kurum) ile ilgili
çevresindeki karşılıklı iletişimi, anlaşmayı, kabulü ve iş birliğini sürdürmeye
(sağlamaya) yardımcı olan bir yönetim fonksiyonudur.
Bu tanımdan
yola çıkarak, halkla ilişkilerin uzmanlık gerektiren bir bilim dalı olduğunu
görmekteyiz. Gruplar, insanlar arasında iletişimi sağlar ve bu iletişimin
sağlıklı bir şekilde meydana gelmesini amaçlar. Kurumların kar amaçlarının
olduğunu kabul eder ama sosyal sorumluluklarını da yerine getirmelidir çünkü
hitap ettiği insanların varlığıyla, var olmaktadır. Bu sebeple insanlara
yönelik projelerde geliştirmelidir. Diğer bir tanım ise England Public
Relations tarafından şu şekilde yapılmıştır;
·
Bir kuruluş ile hedef
kitlesi arasında iyi niyet yaratır.
Yani
karşılıklı anlayış temel almaktadır ve bu karşılık anlayış önceden planlanmış
bir yöntemdir. Bu yöntem etik olarak iyi niyet sergilemelidir ve doğru bir
şekilde yapılmalıdır. Yani gelişi güzel bir planla değil, gerçekten derin bir
araştırma ve çaba göstermelidir. Diğer bir tanım ise;
·
Halkla ilişkiler
karşılık yarar sağlayan iki yönlü iletişime dayalıdır. Ve mutlak dürüst ve
sorumlu uygulamalarla yapılır. Kamuoyu etkilemeye yönelik planlı çabalardır.
Bu tanım Scott
M. Cutlip ve H. Center tarafından yapılmıştır. Yukarıda tanımda bahsettiğimiz
iyi niyetin nasıl yapılacağı açıklanmış diyebiliriz. Çünkü gerçek bir iletişim
sağlamak istiyorsak, dürüstlüğün önemi vurgulanmaktadır. İnsanlar toplu olarak
daha kolay ikna edilebilir bu yüzden dürüstlük, yani etik değerler
gözetilmelidir. Bunu yaparken hedef kitlede, şirketlerde yarar gözetmektedir.
Bunu biri reklam, itibar olarak, diğeri ise bu çalışmadan yararlanmak üzerine
kuruludur. Çünkü iletişim anlam paylaşımıdır. Ve yine planla bir çaba olduğu
vurgulanmaktadır. Bunların yanında diğer farklı halkla ilişkiler tanımları;
·
Halkla ilişkiler,
kişinin ya da bir kurumun halkla ilgisini geliştirme ve anlama yolundaki
çabalarıdır. (Encylopedia Britannia, Cilt 18)
·
Bir kuruluşu,
çalışanlara, müşterilere, ilgili olduğu kişilere sevdirme veya saydırma
sanatıdır. (Sam Black, Practical Public Relations)
·
Halkla ilişkiler,
kuruluş ile hedef kitlesi arasındaki iletişim yöntemidir. (James Grunig,
Fraiser Seitel, The Practice of Public Relations)
·
Bir kuruluş ile hedef
kitlesi arasında iyi niyet ve karşılıklı anlayışa dayalı ilişkileri sürdürmeye
yönelik, önceden planlanmış çabalardır. (Frank Jefkins, Public Relations)
Bunun gibi çok sayıda tanım bulunmaktadır ama özet olarak kurum ve hedef kitlesi arasındaki iletişimin stratejik olarak yönetilmesidir. Belli bir plan doğrultusunda, hedef kitlesine yönelik dürüst ve iyi niyetli bir yönetim fonksiyonudur. Bu sayede kendisine bir hedef kitlesi kazandır şirketler, bu sistemin içerisinde daha kolay bir şekilde yer almaktadır. Ve biraz da pro aktif bir şekilde bir eylem gerçekleştirmek. Reklam vermeden medya da yer edinmek ve kriz planları ortaya çıkarmak. Yani halkla ilişkiler ile insan kazanımı ortak bir payda da diyebiliriz.
İlk olarak P.T Barnum
tarafından 1810-1891 yıllarını kapsayan Basın Ajansı modelidir. Bu model
çeşitli kurumlar hakkında haber yaparak kurumların gündemde kalmalarını
sağlamaktadır ve mübalağa fark edilecek kadar çok kullanılmaktadır. Afişin ilk
olarak bu model içerisinde kullanmasıyla beraber görselleri kullandığı
söyleyebiliriz. Tek yönlü bir iletişim modelidir. Haber yapılır alıcıya gider
ve orada sonlanır, herhangi bir geri dönüşü toplama amacı yoktur. Bu yapılan
haberlerin içeriğinin hiçbir önemi yoktur, haber yapılsın ve gündem de kalsın.
Bunun en önemli örneği ise ABD Başkanının hizmetçisinin 150 yaşında bir siyahi
olduğu hakkında haber yapılıyor ve bu sayede ücretli geziler düzenleniyor. Bu
hizmetçiyi görmek amacıyla, çünkü insanlarda merak uyandırıyor ve insanlar meraklarını
karşılamak için görmeye geliyorlar. Kaynaktan hedef kitleye bir mesaj
yollanıyor ve direkt olarak kişilerin davranışlarını yönetmesi amaçlanıyor. Bu
modelde halkla ilişkiler daha çok propaganda amacına hizmet etmekteydi ama
günümüzde daha çok spor, tiyatro ve ürünlerinler tanıtımındın da
kullanılmaktadır. Ve hedef kitleden gelecek olan geri dönüş hiçbir şekilde
önemsenmez ve asıl amaç duyurmadır. Örnek olarak ise günümüzde çokça
karşılaştığımız, temizlik malzemeleri tanıtımları. Activex, bir el sabunu
tanıtırken sürekli olarak %99 etkilidir imajı veriyor ve bunun kullanıyor. Bu
ürünün dikkat çekiciliğini sağlıyor ve kitle tarafından bir etki görülüyor. Ya
da Nike yeni bir ayakkabı çıkardığında sürekli olarak en iyisi, bundan iyisi
yok gibi bir imaj yaratılıyor. Bunun nedeni ise mübalağa ile kitlede de merak
uyandırmak ve o ürüne ilgiyi artırmaktır.
İkinci modelimiz ise Ivy Lee
tarafından geliştirilmiş olup 1891-1921 yıllarında görülmüştür ve Kamuoyu
Bilgilendirme Yöntemi, yani Haber Bülteni olarak adlandırılmıştır. Burada ikna
gözetmeksizin sadece bilginin yayılması amaçlanmaktadır. Kurum tarafından
direkt olarak kendisi ve çalışmaları hakkında dürüst bir şekilde bir bilgi
aktarımıdır. Bu eylem dürüst bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Tek yönlü bir
modeldir ve kitlesini direkt olarak A’dan Z’ye bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.
Bir gazeteci görevi üstlenene halkla ilişkiler, objektif bir bilgi aktarımı
sağlar. Daha çok kriz dönemlerinde kullanılan bu yöntem, hızlı bir şekilde
kamuoyunu konu ile bilgilendirmeyi amaçlar ve olumlu bir imaj yaratmaya
çalışır. Çalışma sırasında bir geri dönüş beklenmez ama sonrasında geri dönüşe
bakılır. Günümüzde ise bu model birçok kuruluş tarafından çokça
kullanılmaktadır. Kamu kuruluşları, kar gütmeyen dernekler gibi kuruluşlar
hedef kitlelerine çalışmaları hakkında bilgi vermek amacıyla bu yöntemi
kullanmaktadır. Ivy Lee bu modeli tasarlamış ve kurucusu olmuştur. Geçmişte
etik veya değil birçok çalışmaya imza atmış ve bu modelin önemini
çalışmalarıyla göstermiştir. Örnek olarak ise Koton’un yapmış olduğu çocuk
mankenler üzerine, Koton markası kamuoyu tarafından büyük bir tepkiyle
karşılaştı. Çocukların işçi olarak kullandığına dair. Bunun üzerine Koton
Kamuoyuna gerekli belgeler ve yasalarla bir karşılık verip. Olayın
olumsuzluğunu üstünden atmayı başarmıştır. Bu da bize bu yöntemin ne kadar
yararlı olabileceğini göstermiştir. Diğer bir örnek olarak ise Danone firmasına
ait bir söylenti dolaşıyor ve tüm ülkeye yayılıyor. Bunun sonucunda danone
sütlerinde inanılmaz bir şekilde düşüş görülüyor. Bu söylenti ise danone
sütleri Türk çocuklarının gelişimini engellemekte ve zarar vermektedir yönünde.
Danone bu olayı düzeltmek için bir bilgilendirme yayınlamıyor ve süt
ürünlerinde inanılmaz kayıplar yaşıyor. Geç olsa da bir kamuoyu bilgilendirmesi
yapıyor ama çok geç kalındığı için bir yararı olmuyor ve süt ürünü olarak
danone şu anda piyasada sadece sütlü ürünlerde rağbet görmektedir. Bu da bize
kriz dönemlerinde bu bilgilendirmenin yapılmasının ne kadar önemli olduğunu ve
her şeyi düzeltebilecek bir model olduğunu gösteriyor.
Üçüncü modelimiz iki yönlü
asimetrik modeldir ve bu model Edward Bernays tarafından geliştirilmiştir. Bu
model halkla ilişkilerde araştırmanın doğduğu ve uygulandığı dönemdir. Bu modelde
hedef kitleye bir mesaj iletiliyor ve geri dönüş doğrultusunda kurum kendini
değiştirmeden, hedef kitlenin de yararına olacak bir çözüm, uygulama ile
karşımıza çıkmaktadır. Çift yönlü ve yaratıcı bir içerik çıkarmak
hedeflenmektedir. Bilimsel bir ikan amaçlanır ve iknaının yaratıcı ve çözüm
odaklı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu iletişim yapısında kurumun daha ağır
bastığını ve gelen geri dönüşlerin ikna amaçlı kullandığını söyleyebiliriz.
Kurumun istediği yönde bir değişim gerçekleşir ve araştırmalardan çokça
yararlanılır. Bu model günümüzde daha çok birbiri ile rekabet eden kurumlar
arasında gerçekleşmektedir. Halkla ilişkileri sosyal bilim olarak gören
Bernays; halkla anlamak için kişisel ilişkinin önemini, hedef kitleyi tanımayı
ve empati kurmayı, yüz yüze ve çift yönlü iletişimin önemini, bilimsel iknayı
ve etik davranmayı önemsemiştir. Örnek olarak ise Google’ın haritalar
uygulamasında bulunan rehberlik sistemi, bu sistemde gezen, gezmeyi seven
insanlara ulaşmayı amaçlıyor ve onlarında yararına olacak şekilde bir kaynak
sistemi geliştiriyor. Bu sistemde gezen insanların sürekli olarak, bir yeri
gezmeden önce yer önerileri, en iyi mekanlar gibi aramalar gerçekleştirdiğini
görüyor ve bunlar hakkında çok sayıda sitelerin, uygulamaların olduğunu fark
ediyor. Google halihazırda yön bilgi sistemi olarak hizmet verdiğini için bu
ikisinin birleştirebileceği fikrine olumlu bakıyor ve hali hazırda piyasada
bulunan Forsquare gibi uygulamaların önüne geçecek bir sistem oluşturuyor. Bu
sistemle insanlar hem geziyor, yorum yapıyor, değerlendiriyor ve bir seviye
sisteminde 10.seviyeye ulaşmaya çalışıyor. Bu 10.seviyeye ulaşıldığında Google
tarafından ödüller, tatiller gibi fırsatlarla karşılaşılıyorlar. Sitem
ülkemizde o kadar yaygın olmasa da yurt dışında yaşayan ve sistemi
değerlendiren insanlar, bu sayede Google etkinliklerine ve Google
hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabiliyor. Bu sayede Google piyasada tek
oluyor ve diğer uygulamaların sonunu getiriyor. Karşılıklı olarak Google ve
kişiler tarafından bir çıkar ilişkisi mevcut. Bu sistem hedef kitlesinden geri
dönüş alarak, kitlenin de yararını gözeterek ve kendini de değiştirmeden bir
sistem ortaya çıkarıyor.
Yine Edward Bernays
tarafından ortaya çıkarılan İki Yönlü Simetrik Model’i inceleyeceğiz. Bu model asıl
amacı karşılı anlayış ve iyi bir ilişki kurmaktır. Sosyal bilim teorilerinden
yararlanılarak düzenlenen model, modern halkla ilişkiler modeli olarak
bilinmektedir. İletişim bilimi teorisi devreye girmiştir, yani iknadan çok karşılıklı
bir iletişim amaçlanmaktadır. Bu modelle araştırmalar ve onların sonuçlar daha
önemli bir boyut haline gelmiştir hem hedef kitlenin hem de kurumun lehine
kullanılacak geri dönüşler alınmaya başlanmıştır. Ve gelen bu geri dönüşlere
göre kurumlar kendilerine yol çizmeyi amaçlarlar. Kurum direkt olarak kamuya
uyum sağlamaya ve sosyal sorumluluk projeleriyle beraber, kamudan sorumlu
olduğu düşüncesi gelmiştir. Ve bu model diğer modellere göre uygulanması daha
zor ve maliyetli bir modeldir. Simetri kelimesi kitlenin çözümlemesini yapmayı
amaçlar bu yüzden zor diyebiliriz. Bu sebeple kurumlar, bu model için para
kaynaklarını daha fazla harcamaktadırlar. Çünkü hedef kitlenin isteği
doğrultusunda bir çalışma yapılması gerekmektedir. Ayrıca daha çok akademisyenler
ve halkla ilişkiler yöneticileridir, bu modeli benimseyen kesim. Buna örnek
olarak ise Nike’ın geliştirmiş olduğu arta kalan malzemelerden yapılan
ürünlerin ihtiyaç sahibi insanlara ürün üretip dağıtması. Bu yolla ihtiyaç
sahibi insanlara aktarım sağlanıyor ve herhangi bir karşılık beklemeksizin bu
gerçekleştiriliyor. Bu proje sürdürülebilir bir projedir ve global düzeyde bir
şirket olan Nike’ın bunu karşılık etik kurallar çerçevesinde bir çıkar mevcut.
Yani yalnızca karlılık gözetlemiyor ve bunu topluma, dünyaya karşı sorumlu
olduğu için gerçekleştiriyor. Bunu aynı zamanda gerçekten inanarak gerçekleştiriyor
ve hem kurum hem de hedef kitlenin paydaşlarına yarayacak şekilde yapıyor. Bu
gerçek halkla ilişkilerin karşılığı denebilir.
Sonuç olarak halkla ilişkiler ikili bir
fayda doğrultusunda, yapmış olduğu dürüst ve gerçekten inanarak yapılmış olan
çabaların bütünüdür. Bu bilim dalı kurum veya kişiler tarafından gerçekten
yararlı olarak bir şeyler ortaya çıkarmak için gereklidir. Bunun ne kadar
yararlı olduğu yıllar geçtikçe anlamaktayız. Değişen dünyada kişilerin ve
kurumların, dünyaya yararlarını sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca insanların güven
duygularını da gerçekçi bir şekilde ifade etmeyi amaçlar. Hiçbir manipülasyon
olmadan, insanlara doğru ve yararlı bir içerik sunmayı amaçladığını
söyleyebiliriz. Bu makale de bunlar üzerinde durup, modelleri açıklayıp bir
içerik sunmaya çalıştım.
KAYNAKÇA
Okay, Ayla, Okay,
Aydemir, (2001), Halkla İlişkiler, İstanbul: DER.
Dr. Alaeddin Asna,
Public Relations Temel Bilgiler, 2.b. İstanbul: Der Yayınları, 1998, s.11.
Prof. Dr. Filiz Balta
Peltekoğlu, Halkla İlişkiler Nedir?, Geliştirilmiş 2.b., İstanbul: Beta
Yayınları, 2001, s.1.
Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Fatma Gecikli, Halkla İlişkiler ve İletişim, Beta Yayınları 2019
Prof. Dr. Ebru Özgen,
Havva Palacı, Özgenur Reyhan Kurtuldu, Anıl Uğur Oğuzcan, Halkla İlişkiler
İdeali Alanın Keşfi, Pozitif Yayınları, 2019
Yorumlar
Yorum Gönder