İnsanlığın götürdükleri


                  


                  
              Dünya üzerinde milyonlarca canlı diyebildiğimiz varlık mevcuttur. Bunların arasından sıyrılıp, kendini düşünebilen bir varlık olarak sayan bir tek insanlar mevcuttur. Dünyanın tüm dengesini kendi yaşam standartlarına göre ayarlayıp, tek başına olduklarını düşünmektedirler. Ama bu insanlar o kadar zeki oldukları içindir ki sürekli bir kavga içerisindedirler. Haklı olmak adına, kendilerini tatmin etme adına yapamayacakları şey yoktur. Sürekli bir zıt düşünce içerisinde kaybolup ‘’it dalaşı’’ dediğimiz tabiri yerini getirirler ve sonuçlarını asla düşünmeksizin hareketlerine devam ederler. Yapılan hataların bedelini ödeme zamanı geldiğinde ise herkes tarafında adil olmayacak bir şekilde ödetilir. Ödetilir diyorum çünkü sebep olan kişiler en az zarara girmek için kendilerini korumaya alırlar. Bencillik insanlığın bütün bulmuş halidir. Şu örnekle anlatmak gerekirse;

          
               Şu sıralar hayatımızda yer edinen COVİD-19 virüsünün dünyanın her bir kara parçasına yayılması ile birlikte milyonlarca enfekte kişi sayısının olduğu ve binlerce ölüme sebep olan bir doğa intikamı diyebiliriz. Ama ben doğanın intikamı tarafında durmayacağım. Bu zaten herkes tarafından kabul edilen ve asla inkar edilemeyecek bir gerçektir. Benim duracağım konu şudur; Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği gece ortaya çıkan durumun özeti şu şekildedir. İnsanlar toplum bazında alınan önlemlere uyduğu ve takip ettiği bir dönemden geçerken, bir anda kendi bireyselliklerinde yani evlerinde kalacaklarını öğreniyorlar. Ve bunun olmasına sadece 2-3 saat kalmıştır. Ayrıca her hangi bir detaylı açıklama yapılmamıştır(ilk 1 saat). İnsanlar bir anda ben bireydim, diğer insanlardan önce kendim gelmeliyim diye düşündü. Bunu o kadar hızlı yaşadılar ki sadece 5 TL’lik bir kola almak için 50 kişinin bulunduğu bir markete korkusuzca, aldığı tüm önlemleri dikkat etmeden yıktı.Bunun sebebi ise içindeki o saklanan bencillik duygusudur. Evde kalanların %50-%60 ise korkusundan çıkmazken, evde kalanların %40 diyebileceğimiz miktarı bilinçli olma seviyesinin yüksek olmasından sebeple çıkmamıştır. Bu konuyu şu şekilde bağlayabiliriz. Birazcık basit bir denklen üzerinden, basit örneklerle ilerledik ama az çok şu düşüncenin oluşması en önemli noktadır. İnsanlar yani çoğu insan kitlesi bencillikten doğan bireysel düşünce yapısıyla yetişmektedir. Ve bunun ilerideki örnekleri şu şekilde olacaktır. Hani Türklerin o misafirperver olması özelliğinin yok olacağı gibi örnekler sürüsü yok olacaktır. Bunun çözümü ise çocuk yaşlardan insanların gönüllü faaliyetlerine katılmasını teşvik edip, yardım etme duygusunun ve diğer insanların neler yaşadığı duygusunun iyi bir şekilde öğretilmesi sadece bir adımı olabilir.



             Okuduğunuz için teşekkür ederim. Yazılanların hiçbiri bilimsel bir detaya dayanmamaktadır. Bütün yazılanlar bireysel, bencil düşüncemdir. 


    

Yorumlar

Popüler Yayınlar