Müjdelenen Bizans’tan Pontus’a

Müjdelenen Bizans’tan Pontus’a 

    Yaşın getirdikleriyle hayata alışmaya başlarken, bu alışma sanki hamallığa dönmüştü, farkındalık yoktu tabi. Yaz aylarının gelmesiyle yeni işler aramaya başlanır ve yine insanların suyuna gidip, iki övücü söz söyleyip yüksek miktarları bulan tatil paketlerini iki saniye içinde satmaya başlanmıştı. Paralar biriktirilmişti, yeni hobiler aranıyordu. Sonunda otostop çekip, kamp yaptığın içeriklerin artık yaşına uyduğunu anlamıştı. Ve tüm insanların çanta, çadır ihtiyacını sağlayan şirketten temin edilip, yola çıkılmıştı. Bu hikaye 2018 yılında 10 günlük bir sürede gerçekleşip, iki lise arkadaşının o ilk olan gerçek atılımıdır. Günler günü takip ederken, asıl gelmesi gereken o gün gelir. Yolculuğa Kurtköy Otoban Gişeleri’nden başlanır. Bir miktar yürüyüşün ardından bir araba durmuştur. Plakası farklıdır, ilk araba bir gurbetçiye aittir. Ve arabaya binmeden Düzce’ye kadar gitmek için anlaşılır (İnilen yerde bir görüşme için geldiğini söyler ve üstünü orada değiştirip kendine çeki düzen vermiştir.). İsimi İbrahim olan Almanya sınırında ucuz işçi gücüyle betonlaştırma yapıp para kazanan bir insandır. Hayatın bu şekilde kulak arkası para ile döndüğünü söylemektedir. Düzce’de inilir. Artık otobandan çıkılmıştır. Otostop çekerken bir ses ‘Hey Gençler, gelin bakıyım!’ yanına gidilir. İsimi Ekrem olan ve çay, kahve ısmarlayıp sohbet etmek isteyen bir insan. İki kelamdan sonra edilecekken bir anda minibüse bindirilip, parasını ödetmeden merkeze yola çıkarırlar. Oradan 2 tuhaf insan ile sohbetsiz kısa bir yolculuk ile Kaynaşlı’ya varılır. Burası yolculuğun bıkkınlık merkezidir. Saatlerce otostop çekip, kimsenin durmamasıyla karşı şeritten bir tırdan ‘Gelin’ sesi yükselir. Tıra binilir ve Gerede sapağına kadar yolculuk devam eder. Bu yolculukta sigara eşliğinde tır şoförü Saffet Reis tarafından dünya kadın haritasını detaylarına kadar öğrenmişlerdi. Tecrübelerden doğan bir birikim havuzu ama konular maalesef anlık. Sonra dünya petrol devlerinden PO’da mühendis olup her harcamanın nasıl ücretsiz hale gelebileceğini Hasan’dan öğrenmiş oldular.Ve yolculuk yaklaşık olarak 8 saat sürüp Samsun’a kadar sürmüştür. Samsunda inilir. Tramvaya binerken güvenliğin yere düşmüş bir kartı vererek, ücretsiz binmelerini sağlamasıyla Atakum ilçesine gidilir. Burada arkadaşlar ile buluşulup, sohbetler edildikten sonra gün doğar ve yolculuk başlar. Tramvay ile en sona yolculuk edilir ve eski otosopçu, kampçı ve insanları almaya yeminli Aziz abi ile yola devam edilir. Bu insanın hikayesi; bir kış gecesi dondurucu soğukta otostop çekilirken edilen yemin sonucu her otostop çekeni almaya sebep olan tecrübe diyebiliriz. Ünye’ye varılır. Burada güzel bir plajın varlığıyla yüzme eylemi gerçekleştirilir. Ertesi gün olmadan ekmek alınmak istense de fırınların o gün kapalı olma geleneğine sahip olduğunu öğrendiler. Yolculuk devam eder Sloven iki insanla Türkiye durumu hakkında uluslararası sohbetten sonra Eynesil’e varılır. Burada Yayla’ya çıkılır ve gece hiçliğin ortasında kalan tek evin içerisinde hamsi yapılır ve afiyetle yenilir derken. Geçmişten gelen bir hastahane hikayesinden gelen korku ile eşek arılarıyla güzel bir macera yaşanır. Boşaltım sisteminizi çalıştırmak istediğinizde sizi dikizleyen sincapta cabasıdır. Domuzların bahsini geçmeye luzüm yok. Buradan Trabzon’a geçerler. Burası güzel bir dinlenmenin ve tam anlamıyla gezmenin hissiyatını yaşatır.  

               

          Uzun Göl’ de gece vakti çayın verdiği mutlulukla Rize’ye sabah ırmak sesiyle uyanmaya doğru geçerler. Ve Çayın nasıl yapıldığını tam yerinde, fabrikada gördükten sonra Türkiye ve Gürcistan yakınlığından(Coğrafi) doğan Pazarı değerlendiren bir Fatih isimli gözü açık bir insanla yola devam edilir. Gürcistan sınırından pasaportla geçmeyi tercih ederler çünkü o gezinin simgesi o damgadır. Batum şehrinin tarihi doruklarına kadar öğrenilir ve Türklerin etkileri gözlemlendikten sonra yolculuk sona erdirilir. Geri dönüş yolunda tek seferde dönmeyi tercih ederler çünkü Karadeniz yine iş başındadır. Güzel bir tecrübe ile harmanlanıp, eğlendiklerini düşünürken. Asıl olarak her şeyin başlangıcına ulaştıklarını fark etmeleri çok zor değildi.

                      Gelecek geçmişten gelenler ile şekillenir.